Ra'
Forum Koordinatör
- Katılım
- 25 Şubat 2025
- Mesajlar
- 1.450
- Tepkime puanı
- 90
- Puan
- 48
Zamanın birinde, bir ülkede güzeller güzeli bir prenses yaşamakta, halk bu prensesi çok sevmektedir. Günün birinde prenses hastalanır. Hekimler derdine çare bulamaz ve işe periler karışır, ama onlar da çaresiz kalır. Prenses her gün biraz daha erimekte herkes bu duruma çok üzülmektedir.
Günün birinde saraya bir gezgin gelir. Prensesin hastalığını duymuştur. Odaya girip prensesi gördüğünde gözleri dalar bir süre düşünür, sonra memnun bir yüzle “Buldum” der. Çevresindekiler merakla açıklama beklemektedir. Gezgin şöyle der. “Ben çok yer gezdim, gördüm, gezdiğim beldeler içinde bir yer var ki sözle anlatılamaz. Dört bucağı çöl, bozkır, kıraç toprak, yalçın kayadır. Bunların arasında yemyeşil bir beldedir orası. Her yanı elma, Kayısı bahçeleri, üzüm bağlarıyla donanmıştır. Havası, tüm dertlere şifadır. Dallarından asma kızları billur taneleri gibidir. Güneş eşsiz harikalar yaratır, bülbül sesleri çevreyi çınlatır. Hele o tülün sessizce kayması gibi fısıldar. Bu diyar bu eşsiz diyar Bor’dur. Eğer Prensesi buraya getirirseniz birkaç güne kalmaz eskisinden daha sağlıklı olur der ve yitip gider.
Prenses buraya getirilir bir çadır kurulur üç günde prenses iyileşir. Herkes sevinç içindedir. Ülkenin her yanından hastalar buraya akın etmektedir.
Bir zaman sonra prenses burada sıkılmıştır. Niğde’ ye geçer Bor da bu özelliğini yitirmiştir. Halk arasında “Geçti Bor’un pazarı sür eşeği Niğde’ye” deyişinin buradan kaynaklandığı sanılmaktadır.
Günün birinde saraya bir gezgin gelir. Prensesin hastalığını duymuştur. Odaya girip prensesi gördüğünde gözleri dalar bir süre düşünür, sonra memnun bir yüzle “Buldum” der. Çevresindekiler merakla açıklama beklemektedir. Gezgin şöyle der. “Ben çok yer gezdim, gördüm, gezdiğim beldeler içinde bir yer var ki sözle anlatılamaz. Dört bucağı çöl, bozkır, kıraç toprak, yalçın kayadır. Bunların arasında yemyeşil bir beldedir orası. Her yanı elma, Kayısı bahçeleri, üzüm bağlarıyla donanmıştır. Havası, tüm dertlere şifadır. Dallarından asma kızları billur taneleri gibidir. Güneş eşsiz harikalar yaratır, bülbül sesleri çevreyi çınlatır. Hele o tülün sessizce kayması gibi fısıldar. Bu diyar bu eşsiz diyar Bor’dur. Eğer Prensesi buraya getirirseniz birkaç güne kalmaz eskisinden daha sağlıklı olur der ve yitip gider.
Prenses buraya getirilir bir çadır kurulur üç günde prenses iyileşir. Herkes sevinç içindedir. Ülkenin her yanından hastalar buraya akın etmektedir.
Bir zaman sonra prenses burada sıkılmıştır. Niğde’ ye geçer Bor da bu özelliğini yitirmiştir. Halk arasında “Geçti Bor’un pazarı sür eşeği Niğde’ye” deyişinin buradan kaynaklandığı sanılmaktadır.